Ana içeriğe atla

Yemekten Sonra Neden Uykumuz Gelir?


     Uyku ve beslenme davranışı enerji dengesini sağlar. Doğal koşullar altında her ikisi rekabet ve devirsellik içindedir.  Bilimsel olarak postprandial uyku olarak belirttiğimiz yemek sonrası uyku hali, besin içerikleri, porsiyon büyüklükleri, hormonlar ve diğer fizyolojik faktörlerle ilişkilidir.
    Günlük uyku ihtiyacı kişiden kişiye değişse de ortalama 7-8 saat arasındadır. Bebekler günü yarısından fazlasını uykuda geçirirler. Yaşlılarda bu süre 5-6 saate kadar iner. Uyku bozukluklarında beslenmede önemli bir faktördür. Örneğin; huzursuz bacak sendromu olan birçok hasta kanda düşük ferritin düzeyine sahiptir. Obezite uyku apnesinin gelişmesinde büyük bir risk faktörüdür. Günde 7 saatten az gece uykusunun leptin seviyesini düşürdüğü ve iştahı artıran ghrelin düzeyini artırarak obeziteye neden olduğu belirtilmektedir. Gelin, uyku ve besin öğeleri arasındaki ilişkiyi inceleyelim.
Uyku ve Karbonhidratların ilişkisi:
     Öğünlerde alınan yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar tüketildiğinde kan şekeri hızla yükselir, bu da insülin salınımının artmasına neden olur. Fazla insülin salınımı ise uyku getirir. Glisemik indeks besinlerle aldığımız karbonhidratın kan şekerimizi yükseltme hızıdır ve bazı besinler kan şekerimizi hızlı yülseltir. Bunlar; beyaz un, pirinç, patates gibi besinlerdir.
Uyku ve Yağların ilişkisi:
     Yağdan zengin yiyecekler aynı enerjideki karbonhidrattan zengin yiyeceklerden daha  fazla uyku yapıcı özelliğe sahiptir. Yağ tüketimi ile birlikte vücutta kolesistokinin hormonu salgılanmaya başlar. Bu hormon tokluk sinyalini sağlar ve uyku halini tetikler.
Düzenli ceviz tüketimi kalp hastalığı riskini azaltmaktadır. Ceviz omega-3 yağ asidi, E vitamini içerir. Cevizin içeriğinde dolaşım sistemine yararları olan melatonin vardır. Ceviz tüketiminden sonra bu madde kana geçerek uykuya geçişi kolaylaştırır .
Uyku ve Proteinlerin ilişkisi:
     Et grubu ve süt grubu besinler bizim günlük protein ihtiyacımızı karşılar. Proteinlerin yapıtaşı ise aminoasit dediğimiz yapılardır. Bu aminoasitlerden triptofan içeriği yüksek olan besinler uyku getirici etki gösterir. Triptofanın en çok bulunduğu besinler; soya fasulyesi, et, tavuk, balık, mercimek ve cevizdir.
Günümüzde birçok kişi uykuya geçişte zorluk çekiyor veya uyku bozuklukları yaşıyor. Uyku bozuklukları birçok ilaçla tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Ancak bir besin olarak yoğurt uykuya geçişi kolaylaştırmaktadır. Uyku problemi yaşayanlar gece ara öğününde bir kase yoğurt tercih edebilir. Yine bir süt ürünü olan kefirin uyku düzenleyici etkisi vardır.
Kafein Ve Uyku

     Kahve, çay, kola ve çikolata kafein içerir. Herkesin bildiği gibi kafein uyarıcı ve uyandırıcı etkiye sahiptir. Kafein alındığı zaman hızla emilir. Kanda en yüksek olduğu vakit alındıktan sonraki 30-60 dakika arasıdır. Fazla miktarda kafein (300-500 mg, ki bu miktar 4 ile 8 bardak arasında kahveden alınabilir) bireysel duyarlılığa, huzursuzluk, anksiyete, titreme, kulak çınlaması ve duygu karmaşasına neden olur. Kahve tüketiminden sonra uykuya geçişte zorluk ve huzursuz uyku yaşanır. Ayrıca enerji içecekleri de kafein içerir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Böbrek Yetmezliğinde Beslenme

    Çevrenizde, ailenizde veya iş yerinizde böbrek yetmezliği problemleri yaşayan, diyalize giren tanıdıklarınız olabilir veya siz böbrek yetmezliği yaşıyor olabilirsiniz. . Birçok hastalıkta olduğu gibi böbrek yetmezliğinde de beslenme hastalığın seyrini yavaşlatan, yaşam kalitesini artıran bir unsurdur. Böbrek yetmezliğinde kanda sodyum, potasyum ve fosfor düzeyi çok önemlidir. Bu nedenle fosfor ve potasyumdan zengin besinlerin tüketimi sınırlandırılır. “Böbrek yetmezliği durumunda dört besin grubundan tüketebileceğimiz besinler ve uzak durmamız gereken besinler nelerdir?” gelin bir göz atalım.  Et Grubu       Et grubu besinler günlük protein ihtiyacımızı karşılar. Proteinler vücudumuzda kullanıldıktan sonra bazı atık maddeler oluşur.  Bu maddeler vücut için zararlıdır ve sağlıklı kişilerde böbrekler tarafından idrarla dışarıdan atılır. Böbrek yetersizliği varsa bu maddeler yeterince dışarı atılamaz ve kanda birikmeye başlar. Ayrıc...

Maraş’ın Özgün Değeri; Tarhana

     Tarhana karşı konulamaz lezzetiyle Maraş’ın geleneksel tatlarından bir tanesi. Her mevsim severek tükettiğimiz; katıklı aş, firik, çorba ve tarhana haliyle sofralarımızdan eksik olmayan bu besinin insan sağlığına faydaları saymakla bitmiyor.     Tarihçesine bakacak olursak; Maraş tarhanasına ait tarihi en güçlü verilerin, Yavuz Sultan Selim Han dönemine ait olduğu düşünülmektedir. Dulkadiroğlu beyliği zamanında Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında çölü geçerken sıcaktan ve soğuktan etkilenmeyecek ve aynı zamanda çabuk bozulmayan bir gıda yapılmasını istemesi üzerine, Yavuz Sultan Selim Han’ın annesi Ayşe Hatun (Gülbahar Hatun)’un bilgileri doğrultusunda ortaya Kahramanmaraş tarhanasının çıkmış olabileceği belirtilmektedir.      Maraş tarhanasını diğer tarhana çeşitlerinden ayıran en önemli özelliklerden bir de, yapımı sırasında birçok aşamada tüketilebilir olmasıdır. İlk olarak henüz pişme aşamasında pişmiş d...

Hangi Yiyecekler Migren Ataklarını TETİKLER?

         Migren çoğunlukla ataklar halinde gelen şiddetli baş ağrılarına neden olan bir nörolojik hastalıktır.   Migren hormonlarının aktif olduğu genç yaşlardaki kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katına ulaşmaktadır.    Migren atakları kiminde yılda 1-2 defa, kiminde ise ay içerisinde defalarca görülebiliyor. Migren ağrılarının çoğu çok şiddetli seyrederek günlük yaşantımızı, iş hayatımızı ve sosyal hayatımızı olumsuz olarak etkiler.   Migren ağrılarını şiddetli baş ağrısı olmasının dışında diğer ağrılarından ayırt eden en önemli özellikle ise ağrı ile birlikte ortaya çıkan bulantı, ses ve ışığa duyarlılıktır. Migreni tetikleyen başlıca faktörler; diyet faktörleri, stres, hormonal değişiklikler, uyku düzeni, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır.   Migren ataklarınıza neden olabilecek besinler aşağıda belirtilmiştir: ·          Depolama süresi uzun olan gıdalar, paketli gıda...