Ana içeriğe atla

Nedensiz Kilo Artışı Olmaz


     Kilolarımızın ritmik olarak artmasına sahip olduğumuz yanlış beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı neden olabiliyorken aynı zamanda hastalıklar da bu durumu etkilemektedir. Bu nedenle obezite tedavisine multidisipliner yaklaşım çok önemlidir. Bireyin bütün tanıları, kan bulguları diyet için çizilecek yolu belirler. Beslenme tedavisi ile birlikte sahip olduğumuz hastalığın medikal tedavi ve takibi mutlaka yapılmalıdır. Obeziteye bağlı olarak Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol düzeyi, kalp hastalıkları, eklem hastalıkları, uyku apnesi, alkol alımına bağlı olmayan yağlı karaciğer gibi bir çok hastalık gelişmektedir. Obezitenin birçok sebebi olabilir ve obezite birçok hastalığın sebebi olabilir ancak bu yazımda benim mercek tuttuğum konu obstrüktif uyku apnesi sendromu oldu. Uyku apnesi ve obezite birbiri içinde döngü halinde olan hastalıklardır. Uyku apneli hastalarda obezitenin birincil risk faktörü olarak görülme oranı % 40’dan fazladır. Vücut ağırlığındaki % 10 artış uyku apnesi riskini 6 kat artırmaktadır.
      Tarihçesine bakacak olursak; on dokuzuncu yüzyıl başlarında yaşamış olan Charles Dickens, Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromunu o dönemde en iyi tarif eden yazardır. O dönemde Samuel Pickwick isimli zengin bir İngiliz, Londra’ da “Pickwick” adlı bir kulüp kurmuştur. Bir gazeteci Dickens’a bu kulüpte olan bitenleri yazması görevini vermiştir. Dickens, kulüpte çalışanları ve üyeleri ayrı ayrı ele almış ve bunları “Pickwick Paper” ismiyle yayınlamıştır. Başta Samuel Pickwick olmak üzere kulübün üyelerinin tombul, horlayan ve olur olmaz yerde uyuklayan kişilerden oluştuğu bildirilmiştir. İlk başlarda Pickwick Sendromu diye adlandırılan bu durum sadece bu özellikleri sağlayan hastalarda görülüyor sanılsa da aslında bu özellikleri taşımayan bireylerde görüldüğü anlaşılmıştır.
      Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu havayolu çökmesi ve daralmasına bağlı tekrarlayan hava akımı kısıtlılığı ve durmasıyla karakterize bir hastalıktır. Uyku bölünmeleriyle ortaya çıkan gündüz aşırı uyku hali, uyuklama, işte başarısızlığa, iş ve trafik kazalarına neden olup tekrarlayan bir takım hastalıklara yol açmaktadır.    
 Peki belirtileri nelerdir?
·         Uyku sırasında huzursuzluk
·         Horlama
·         Sık sık idrara kalkma
·         Terleme
·         Ağız kuruluğu
·         Reflü
·         Tanıklı olarak solunum durmaları
·         Baş ağrısı, unutkanlık
·         Konsantrasyon bozukluğu
·         Depresyon
·         Sabah dinç uyanamama
     Yukarıda sıraladığım belirtilere sahipseniz, eşlik eden Tip 2 diyabet, obezite, yüksek tansiyon veya kalp hastalıklarınız var ise; mutlaka nöroloji veya nörofizyoloji uzmanlarına danışmalısınız. Çünkü bu problem uzun dönem diyet ve egzersiz yapmanıza rağmen çabalarınızın sonuçsuz kalmasına neden olabilir. Doktorunuz tarafından tanı konulup hastalığınızla ilgili tedaviye başladığınız takdirde sürece eşlik eden sağlık ve yeterli bir beslenme programı çok güzel sonuçlar verecektir. 
      




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Böbrek Yetmezliğinde Beslenme

    Çevrenizde, ailenizde veya iş yerinizde böbrek yetmezliği problemleri yaşayan, diyalize giren tanıdıklarınız olabilir veya siz böbrek yetmezliği yaşıyor olabilirsiniz. . Birçok hastalıkta olduğu gibi böbrek yetmezliğinde de beslenme hastalığın seyrini yavaşlatan, yaşam kalitesini artıran bir unsurdur. Böbrek yetmezliğinde kanda sodyum, potasyum ve fosfor düzeyi çok önemlidir. Bu nedenle fosfor ve potasyumdan zengin besinlerin tüketimi sınırlandırılır. “Böbrek yetmezliği durumunda dört besin grubundan tüketebileceğimiz besinler ve uzak durmamız gereken besinler nelerdir?” gelin bir göz atalım.  Et Grubu       Et grubu besinler günlük protein ihtiyacımızı karşılar. Proteinler vücudumuzda kullanıldıktan sonra bazı atık maddeler oluşur.  Bu maddeler vücut için zararlıdır ve sağlıklı kişilerde böbrekler tarafından idrarla dışarıdan atılır. Böbrek yetersizliği varsa bu maddeler yeterince dışarı atılamaz ve kanda birikmeye başlar. Ayrıc...

Maraş’ın Özgün Değeri; Tarhana

     Tarhana karşı konulamaz lezzetiyle Maraş’ın geleneksel tatlarından bir tanesi. Her mevsim severek tükettiğimiz; katıklı aş, firik, çorba ve tarhana haliyle sofralarımızdan eksik olmayan bu besinin insan sağlığına faydaları saymakla bitmiyor.     Tarihçesine bakacak olursak; Maraş tarhanasına ait tarihi en güçlü verilerin, Yavuz Sultan Selim Han dönemine ait olduğu düşünülmektedir. Dulkadiroğlu beyliği zamanında Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında çölü geçerken sıcaktan ve soğuktan etkilenmeyecek ve aynı zamanda çabuk bozulmayan bir gıda yapılmasını istemesi üzerine, Yavuz Sultan Selim Han’ın annesi Ayşe Hatun (Gülbahar Hatun)’un bilgileri doğrultusunda ortaya Kahramanmaraş tarhanasının çıkmış olabileceği belirtilmektedir.      Maraş tarhanasını diğer tarhana çeşitlerinden ayıran en önemli özelliklerden bir de, yapımı sırasında birçok aşamada tüketilebilir olmasıdır. İlk olarak henüz pişme aşamasında pişmiş d...

Hangi Yiyecekler Migren Ataklarını TETİKLER?

         Migren çoğunlukla ataklar halinde gelen şiddetli baş ağrılarına neden olan bir nörolojik hastalıktır.   Migren hormonlarının aktif olduğu genç yaşlardaki kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katına ulaşmaktadır.    Migren atakları kiminde yılda 1-2 defa, kiminde ise ay içerisinde defalarca görülebiliyor. Migren ağrılarının çoğu çok şiddetli seyrederek günlük yaşantımızı, iş hayatımızı ve sosyal hayatımızı olumsuz olarak etkiler.   Migren ağrılarını şiddetli baş ağrısı olmasının dışında diğer ağrılarından ayırt eden en önemli özellikle ise ağrı ile birlikte ortaya çıkan bulantı, ses ve ışığa duyarlılıktır. Migreni tetikleyen başlıca faktörler; diyet faktörleri, stres, hormonal değişiklikler, uyku düzeni, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır.   Migren ataklarınıza neden olabilecek besinler aşağıda belirtilmiştir: ·          Depolama süresi uzun olan gıdalar, paketli gıda...