Ana içeriğe atla

Şeker Annelerden Olmayın


       Günümüzde her 11 yetişkinden 1’ inin şeker olduğu gibi gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığında da büyük bir artış var. Her  7 doğumdan 1’i gebelik şekerinden etkilenmektedir. Peki gebelik şekeri nedir? Bilimsel olarak gestasyonel diyabet (GDM) olarak adlandırılan, ilk kez gebelikte ortaya çıkan glukoz tolerans bozukluğudur.  Gebeliklerin %7’sinde GDM görülmektedir. Genellikle gebeliğin 24. haftasından sonra plasenta hormonlarının insülinin etkilerini bloke etmesine (insülin direncini arttırmasına) bağlı olarak gelişir. Gebelik şekeri problemini yaşayan annelerin % 50’sinden fazlasının doğumdan sonraki 5- 10 yıl içinde şeker hastalığı yakalanma olasılıkları daha yüksektir.
        Nasıl tespit edillir?
       Gestasyonel diabet tanısı için tüm gebelere gebeliğin 24-28. haftalarında 50 gr glikoz (şeker) içirilerek tarama testi yapılır. Test öncesi herhangi bir hazırlığa gerek yoktur. 1 saat sonraki kan şeker düzeyi 140 mg/dl veya üstünde ise 100 gr glikozla test yinelenir. Genelde anneler bu testten korkmaktadır ama glukoz yüklenmesinin bebeğin sağlığına herhangi bir etkisi yoktur. Bir porsiyon baklavayla 1 bardak meyve suyu tüketildiğinde zaten 50 gramın hayli hayli üstünde vücudumuza şeker almış oluyoruz. Bu testin yapılması gebelikte şeker yüksekliğiyle oluşacak problemin önüne geçilmesini sağladığı için önemlidir.
       Peki gebelik şekeri için risk faktörleri nelerdir?
  • Obezite
  • Annenin daha önceki gebeliklerinde gebelik şekeri  öyküsü
  • İdrarda glukoz çıkışı
  • Birinci derecede akrabalarda diyabet (şeker hastalığı) varlığı
  • Daha önceki gebeliklerde 4,5 kg üzerinde bebek doğumu
  • Daha önceki gebeliklerde amniyon sıvısının normalden fazla olması
  • Önceki gebelikte fazla kilo artışı (>20 kg)
  • Polikistik over sendromu
       Gebelik şekerinde nasıl beslenilmeli?

      Anne karnındaki bebeğin bedensel ve zihinsel olarak büyümesi ve gelişmesi annenin gebeliği süresince yeterli ve dengeli beslenmesi ile mümkündür.
  • Rafine un içeren hamur işleri, çay şekeri, şekerlemeler, tatlılar, şeker içeren paketli gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Doğru karbonhidrat seçimi şekerin seyri açısından çok önemlidir. Karbonhidrat kaynağı olarak; tam tahıllı ekmekler, bulgur, kepekli pirinç veya makarna, taze meyve ve süt ve süt ürünlerini kullanmalıdır.
  • Ana öğünlerde mutlaka pişmiş veya taze sebze tüketimi olmalıdır. Bu sayede gebelikte yaşayacağınz kabızlık probleminin önüne geçmiş olursunuz.
  • Günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak için 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketilmelidir.
  • Anne karnındaki bebeğin büyümesi, ortalama 950 g kadar protein birikmesi demektir. Bu nedenle gebelik sürecinde hem demir ihtiyacını hemde protein ihtiyacını karşılamak için et, tavuk, balık, yumurta mutlaka düzenli olarak tüketilmelidir.
  • Günlük 3 veya 4 porsiyon meyve tüketimi olmalıdır.
  • Öğün düzeni 3 ana 3-4 ara öğün şeklinde olmalıdır.
  • Eğer kilo fazlalığı varsa ideal kiloya ulaşıldıktan sonra gebe kalınmalıdır. Normal kilolu bu birey gebelik boyunca 10- 12 kg’ dan fazla kilo almamalıdır.
  • En az 8- 10 bardak su içilmelidir.
  • Gebelik süresi boyunca diyetisyen kontrollerini aksatmamalısınız.
  • Gebelik boyunca düzenli yürüyüş hem şekerin kontrolünü hemde rahat bir doğum sağlayacaktır. Kendinize ve bebeğinize değer verin. Sağlıklı yaşamı ilke edinin.  


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Böbrek Yetmezliğinde Beslenme

    Çevrenizde, ailenizde veya iş yerinizde böbrek yetmezliği problemleri yaşayan, diyalize giren tanıdıklarınız olabilir veya siz böbrek yetmezliği yaşıyor olabilirsiniz. . Birçok hastalıkta olduğu gibi böbrek yetmezliğinde de beslenme hastalığın seyrini yavaşlatan, yaşam kalitesini artıran bir unsurdur. Böbrek yetmezliğinde kanda sodyum, potasyum ve fosfor düzeyi çok önemlidir. Bu nedenle fosfor ve potasyumdan zengin besinlerin tüketimi sınırlandırılır. “Böbrek yetmezliği durumunda dört besin grubundan tüketebileceğimiz besinler ve uzak durmamız gereken besinler nelerdir?” gelin bir göz atalım.  Et Grubu       Et grubu besinler günlük protein ihtiyacımızı karşılar. Proteinler vücudumuzda kullanıldıktan sonra bazı atık maddeler oluşur.  Bu maddeler vücut için zararlıdır ve sağlıklı kişilerde böbrekler tarafından idrarla dışarıdan atılır. Böbrek yetersizliği varsa bu maddeler yeterince dışarı atılamaz ve kanda birikmeye başlar. Ayrıc...

Maraş’ın Özgün Değeri; Tarhana

     Tarhana karşı konulamaz lezzetiyle Maraş’ın geleneksel tatlarından bir tanesi. Her mevsim severek tükettiğimiz; katıklı aş, firik, çorba ve tarhana haliyle sofralarımızdan eksik olmayan bu besinin insan sağlığına faydaları saymakla bitmiyor.     Tarihçesine bakacak olursak; Maraş tarhanasına ait tarihi en güçlü verilerin, Yavuz Sultan Selim Han dönemine ait olduğu düşünülmektedir. Dulkadiroğlu beyliği zamanında Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında çölü geçerken sıcaktan ve soğuktan etkilenmeyecek ve aynı zamanda çabuk bozulmayan bir gıda yapılmasını istemesi üzerine, Yavuz Sultan Selim Han’ın annesi Ayşe Hatun (Gülbahar Hatun)’un bilgileri doğrultusunda ortaya Kahramanmaraş tarhanasının çıkmış olabileceği belirtilmektedir.      Maraş tarhanasını diğer tarhana çeşitlerinden ayıran en önemli özelliklerden bir de, yapımı sırasında birçok aşamada tüketilebilir olmasıdır. İlk olarak henüz pişme aşamasında pişmiş d...

Hangi Yiyecekler Migren Ataklarını TETİKLER?

         Migren çoğunlukla ataklar halinde gelen şiddetli baş ağrılarına neden olan bir nörolojik hastalıktır.   Migren hormonlarının aktif olduğu genç yaşlardaki kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katına ulaşmaktadır.    Migren atakları kiminde yılda 1-2 defa, kiminde ise ay içerisinde defalarca görülebiliyor. Migren ağrılarının çoğu çok şiddetli seyrederek günlük yaşantımızı, iş hayatımızı ve sosyal hayatımızı olumsuz olarak etkiler.   Migren ağrılarını şiddetli baş ağrısı olmasının dışında diğer ağrılarından ayırt eden en önemli özellikle ise ağrı ile birlikte ortaya çıkan bulantı, ses ve ışığa duyarlılıktır. Migreni tetikleyen başlıca faktörler; diyet faktörleri, stres, hormonal değişiklikler, uyku düzeni, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır.   Migren ataklarınıza neden olabilecek besinler aşağıda belirtilmiştir: ·          Depolama süresi uzun olan gıdalar, paketli gıda...