Ana içeriğe atla

COVID-19 için beslenme önerileri


       Koronavirüsün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek veya tedavi edebilecek herhangi bir gıda olmasa da; sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır.

2. Karantina uygulamalarında sağlıklı beslenme önemlidir

Olası bir tam karantina uygulamalarında en az iki haftalık ilaç ve gıda bulundurulmasını önermektedir. Ancak fazla ve kontrolsüz bir şekilde gıda depolanmaması gerekir. Alınacak gıdaların olabildiğince besleyici, raf ömrü uzun ve dayanıklı olması uygun olacaktır. Alışverişe çıkmadan önce bir ihtiyaç listesi oluşturmak gereksiz tüketimin önüne geçecektir. Bu zor dönemi olabildiğince rahat atlatmak için seçilecek gıdaların protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin olması dengeli beslenme yönünden büyük önem taşımaktadır. Dayanıklı gıda dendiğinde akla hemen gelmese de; aslında günlük yeterli sebze ve meyve tüketimi her gün ve her öğün sağlanmalıdır. Dört temel besin grubu öğünlerde dengeli olarak bulunması gerekir. Bunlar ekmek grubu, süt grubu, et grubu, sebze ve meyve grubudur. Bunların yanı sıra yeterli su tüketiminin sağlanması ve günlük beslenmede zeytinyağı kullanılması önerilmektedir.             

4. Mevsime uygun ve dayanıklı sebze ve meyveler satın alınmalıdır

İçinde bulunduğumuz mevsim düşünüldüğünde uzun süre dayanabilecek bazı sebzelere karnabahar, lahana, kabak, brokoli, biber, turp, havuç, patates; meyvelere ise elma, portakal, greyfurt, mandalina, olgun olmayan muz örnek verilebilir. Özellikle narenciye grubu meyveler bağışıklık sistemini destekleyici C vitamininden zengin olduğu için bu meyvelerin tüketimine ağırlık verilmeli, mümkünse yemeklere taze limon sıkılmalıdır. Dayanıklı sebzelerin raf ömrünü uzatmak için yıkanmadan ve kesilmeden buzdolabında saklanmaları gerekmektedir. Bunlara ek olarak kuru meyve, kuru bamya, patlıcan, biber, domates gibi gıdalar da raf ömrü uzun; lif ve mineral kaynağı gıdalar olduğu için evde bulundurulmak faydalı olacaktır.

6. Haftada iki kere balık tüketimi önemlidir

Haftada en az iki defa tüketilmesi önerilen balığın tazesinin bulunamadığı durumlarda donmuş veya konserve ton balığı alternatiflerinin karantina durumlarına karşı evde bulundurulması önerilebilir. Zengin protein kaynakları olan kırmızı et ve kümes hayvanlarının etlerine kıyasla balık, daha fazla yağ içerebilmesine rağmen genel olarak aynı miktardaki kırmızı ve beyaz etlerden daha az enerjiye sahip olduğu için de tüketiminin artırılması gereken yiyeceklerdendir.

7. Kaliteli hayvansal protein tüketimine yönelik tavsiyeler

Yumurta ve peynir çeşitleri de uygun koşullarda saklandığında uzun süre dayanabilen kaliteli hayvansal protein içeren gıdalardır. Hastalıklara neden olan virüs ve bakterilere karşı vücudun önemli savunma mekanizmalarından olan antikorların görevlerini yerine getirebilmeleri için her gün yeterli protein alınması gerekmektedir. Bunlara ek olarak probiyotik takviyeli yoğurt ve kefir gibi ürünlerde bulunan faydalı mikroorganizmalar da bağışıklık sistemini destekleyici etkide bulunabildikleri için özellikle bu dönemde sevenlerce tüketilebilir.

8. Tüketimi sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler

Bu dönemde tüketilmesi sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler; kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dâhil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerdir (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.). Enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin de vitamin, mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yola açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır. Alkol tüketiminin koronavirüs enfeksiyonunu önlediğine dair herhangi bir kanıt bulunmadığı gibi, içinde etil alkol yerine metil alkol bulunan sahte içkiler de çok ciddi zehirlenmelere yol açabilmektedir.

9. Yemek hazırlarken temizlik ve iyi pişirmek önemlidir

Koronavirüsün gıdalarla bulaştığına dair bir bulgu olmasa da gıda hazırlama süreçlerinde temizliğin en üst düzeyde sağlanması, et ürünleri başta olmak üzere; pişen tüm yiyeceklerin yüksek iç sıcaklığa erişmesi yani iyi pişirilmesi oldukça önemlidir. Çiğ tüketilecek sebze ve meyvelerin bol suda yıkanarak tüketilmesi gerekmektedir. Sebze ve meyvelerin yıkama sularına sirkeden başka bir ekleme yapılmamalıdır.

10. Vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak için besin takviyesi almak gerekli midir?

Son olarak; yeterli vitamin ve mineral tüketiminin sebze, meyve, tam tahıl ve yağlı tohumlar gibi yiyeceklerle sağlanması esas tercih edilecek yol olsa da; herhangi bir şekilde besin alımı yetersiz olan kişilerin günlük vitamin ve mineral takviyesi almaları da bu özel geçici dönemde bir alternatif olarak önerilebilir. Ancak bunun da kontrollü olması gerekmektedir. Kan tahlilleriyle herhangi bir besin eksikliği tespit edilen bireylerin hekimlerin reçete ettiği takviyeleri alması önerilir. Bu dönemle birlikte satışlarında patlama yaşanan besin takviyelerinin doğru seçimi, bir uzman tarafından önerilmiş olması ve güvenilir üretim koşullarına sahip olması önemlidir. Gereksiz fazla vitamin ve mineral yüklemesinin de olumsuz sonuçları olacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

11. Bu süreçte bir zayıflama diyeti uygulamak bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler mi?

Hayır. Bir diyetisyen tarafından uygulanan beslenme planı herhangi bir besin öğesi, vitamin, mineral eksikliği yaratmayacağı için bağışıklık düşmez aksine bağışıklık sistemini güçlendirir. Ancak bu konuda internetten yanlış bilgiler edinme veya kendi başınıza besin kısıtlamaları uygulanmaması gerekmektedir. Özellikle obezite bağışıklık yeterliliğinde kayba sebep olduğundan ve risk faktörleri arasında kabul edildiğinden ideal kiloya ulaşmak için uygun bir zayıflama programı oluşturulmalıdır.

12. Karantina döneminde egzersiz nasıl olmalıdır?

Sağlıklı bir birey için DSÖ’nün önerisi haftada en az 150 dakika orta şiddette şeklindedir. Bu önerilerin genel şablonu COVID-19 döneminde de aynı kalmakla beraber evde ve benzeri kısıtlı alanlarda da egzersiz yapılabileceği şekilde öneriler sunulmuştur. Sosyal mesafe nedeniyle toplu kullanım alanları olan spor salonlarını, yüzme havuzlarını kullanamadığımız için evde egzersiz alışkanlığı kazanmak önemlidir. Özellikle home office şeklinde çalışma hayatının sürdürülmesi, eğitim hayatının online olması ciddi anlamda fiziksel aktivitenin azalmasına sebep olmuştur. Evde yapılabilecek aktiviteler; dans, bahçe işleriyle uğraşmak, internet üzerinden egzersiz videoları takip etmek ve uygulamak (örneğin; yoga, zumba, leslie gibi) olabilir.

13. Dünya Sağlık Örgütü’nün COVID-19 pandemisi süreci için sağlıklı beslenme önerileri nelerdir?

1 Her gün taze ve işlenmemiş yiyecekler tüketin. (meyveler, sebzeler, kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri, yağlı tohumlar ve hayvansal kaynaklı besinler)

2 Ara öğünler için şeker, yağ veya tuz içeriği yüksek besinler yerine çiğ sebzeleri ve taze meyveleri seçin.

3 Vitamin düzeylerinde önemli miktarda kayıplara neden olabileceği için sebze ve meyveleri uzun süre pişirmeyin.

4 Konserve veya kurutulmuş sebze ve meyveler kullanırken, tuz veya şeker eklenmemiş çeşitleri seçin.

5 Her gün 8-10 bardak su için.

6 Sağlıklı yağları tercih edin. (Doymuş yağ asitleri yerine doymamış yağ asitleri içeren yağlar, kırmızı yerine beyaz et, az yağlı süt ürünleri)

7 Daha az tuz ve şeker tüketin. (Günde 5 g’den az iyotlu tuz)

8 Trans yağ asitleri içeren besinlerden, şekerli içeceklerden, kafeinli içeceklerden ve yüksek tuz ve şeker içeren hazır besinlerden kaçının.

9 Ev dışında yemek yemekten kaçının.

14. Karantina sürecinin duygu durumuna etkisi nedir?

Duygusal yeme negatif duygularla başa çıkmada psikolojik bir destek olarak kabul edilmektedir. Bireyler tanımlayamadıkları duygu durumunda yeme davranışına yönelebilirler. Baş edemedikleri durumda dikkatini besinler aracılığı ile dağıtmaya çalışırlar. Bu durum kişilerde daha fazla enerji aldıkları, daha fazla miktarda yağ, karbonhidrat ve protein tüketiminin söz konusu olduğu bir duruma dönüşmektedir. Ayrıca, karantina sırasında pandemi hakkında sürekli seyredilen ve duyulan haberler, kişide psikolojik stresin artmasına ve endişe duymasına neden olabilir. Bu süreçte birçok kişi gerek sürecin yarattığı stresten gerek hareketsizlikten kilo alma eğiliminde olmuştur. Karantinaya bağlı stres oluşumu ve strese bağlı besin alımında oluşan artış, bireyin bir kısır döngüye girmesine ve uyku düzeninin bozulmasına neden olmuştur. Hüzün, kaygı, stres, boşluk gibi herhangi bir duygunun dışa vurumunu birşeyler yiyerek içerek mi veriyorsunuz? Bunu iyi tespit edip ona göre davranmayı tercih edin.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Böbrek Yetmezliğinde Beslenme

    Çevrenizde, ailenizde veya iş yerinizde böbrek yetmezliği problemleri yaşayan, diyalize giren tanıdıklarınız olabilir veya siz böbrek yetmezliği yaşıyor olabilirsiniz. . Birçok hastalıkta olduğu gibi böbrek yetmezliğinde de beslenme hastalığın seyrini yavaşlatan, yaşam kalitesini artıran bir unsurdur. Böbrek yetmezliğinde kanda sodyum, potasyum ve fosfor düzeyi çok önemlidir. Bu nedenle fosfor ve potasyumdan zengin besinlerin tüketimi sınırlandırılır. “Böbrek yetmezliği durumunda dört besin grubundan tüketebileceğimiz besinler ve uzak durmamız gereken besinler nelerdir?” gelin bir göz atalım.  Et Grubu       Et grubu besinler günlük protein ihtiyacımızı karşılar. Proteinler vücudumuzda kullanıldıktan sonra bazı atık maddeler oluşur.  Bu maddeler vücut için zararlıdır ve sağlıklı kişilerde böbrekler tarafından idrarla dışarıdan atılır. Böbrek yetersizliği varsa bu maddeler yeterince dışarı atılamaz ve kanda birikmeye başlar. Ayrıc...

Maraş’ın Özgün Değeri; Tarhana

     Tarhana karşı konulamaz lezzetiyle Maraş’ın geleneksel tatlarından bir tanesi. Her mevsim severek tükettiğimiz; katıklı aş, firik, çorba ve tarhana haliyle sofralarımızdan eksik olmayan bu besinin insan sağlığına faydaları saymakla bitmiyor.     Tarihçesine bakacak olursak; Maraş tarhanasına ait tarihi en güçlü verilerin, Yavuz Sultan Selim Han dönemine ait olduğu düşünülmektedir. Dulkadiroğlu beyliği zamanında Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında çölü geçerken sıcaktan ve soğuktan etkilenmeyecek ve aynı zamanda çabuk bozulmayan bir gıda yapılmasını istemesi üzerine, Yavuz Sultan Selim Han’ın annesi Ayşe Hatun (Gülbahar Hatun)’un bilgileri doğrultusunda ortaya Kahramanmaraş tarhanasının çıkmış olabileceği belirtilmektedir.      Maraş tarhanasını diğer tarhana çeşitlerinden ayıran en önemli özelliklerden bir de, yapımı sırasında birçok aşamada tüketilebilir olmasıdır. İlk olarak henüz pişme aşamasında pişmiş d...

Hangi Yiyecekler Migren Ataklarını TETİKLER?

         Migren çoğunlukla ataklar halinde gelen şiddetli baş ağrılarına neden olan bir nörolojik hastalıktır.   Migren hormonlarının aktif olduğu genç yaşlardaki kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katına ulaşmaktadır.    Migren atakları kiminde yılda 1-2 defa, kiminde ise ay içerisinde defalarca görülebiliyor. Migren ağrılarının çoğu çok şiddetli seyrederek günlük yaşantımızı, iş hayatımızı ve sosyal hayatımızı olumsuz olarak etkiler.   Migren ağrılarını şiddetli baş ağrısı olmasının dışında diğer ağrılarından ayırt eden en önemli özellikle ise ağrı ile birlikte ortaya çıkan bulantı, ses ve ışığa duyarlılıktır. Migreni tetikleyen başlıca faktörler; diyet faktörleri, stres, hormonal değişiklikler, uyku düzeni, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır.   Migren ataklarınıza neden olabilecek besinler aşağıda belirtilmiştir: ·          Depolama süresi uzun olan gıdalar, paketli gıda...