Ana içeriğe atla

Anne sütünün bebeğe katkıları



Öğrendiğim bilgileri kalıcı olması adına not ediyorum. Faydalanmak isteyenler okuyabilir. Ders notu niteliğindedir.
  • Anne bebeğin doğum haftasına ve ihtiyaçlarına uygun olarak yaratılmıştır. O yüzden her annenin sütü bebeğine özel ve özgüdür.
  • Stabil intestinal mikrobiyotaya katkıda bulunur.   
  • Dengeli mukozal immün yanıt oluşur.
  • Doğal ve dengeli immün sistem gelişimi sağlar.
  • Oksidasyon ürünlerinin düzenlenmesini sağlar.
  • Kolostrum artmış laktoferrin, immunoglobulin A, lökositler, büyüme faktörleri vardır. Olgun süte göre daha düşük laktoz, kalsiyum ve potasyum içerir.  Besleyici olmak yerine immunolojik özellikler ön plandadır. Kolostrum sütü, doğumdan sonra ilk 4-5 gün anne tarafından yavruya verilen ilk süttür.
  • Olgun anne sütünde makronutrientler, mikronutrientler, fonksiyonel bileşenler, büyüme faktörleri, immunolojik faktörler ve mikrobiyota ön plandadır.
  • NEK, astım, alerji obezite ve diyabet riskini düşürür.
  • İlk 1 yılda solunum ve gastrointestinal sistem enfeksiyonlarını azaltır.
  • Anne sütünün % 88’i sudan oluşur. Günlük salgılanan 750 ml sütün 600 ml’i sudan oluşmaktadır.
  • Daha fazla anne sütü içen çocukların beyin gelişiminin daha iyi olduğu gösterilmiştir.

Önemli: Obezite emziren annenin anne sütü bileşimini olumsuz etkiler. Obezite intauterin yaşamdan başlayarak bebeğin barsak mikrobiyotasını, anne sütü florasını, anne sütü oligosakkarit içeriğini hormon ve sitokin düzeylerini olumsuz etkiler.
Önemli: Preterm bebeklerde anne sütü ile beslenme; terme ulaşıldığında  değerlendirilen beyin gelişim belirteçleri ve beyin bağlantılarında düzelme ile ilişkilidir.

Anne Sütü Oligosakkaritleri
(HMO – Human Milk Oligosaccharides)
  • HMO epitel ve immün sistem fonksiyonlarını düzenler.
  • Anne sütünün 1 litresinde 5-15 g oligosakkarit bulunur.
  • Oligosakkaritler anne genetiğinden etkilenir ve laktasyon evresine göre değişiklik gösterebilir.
  • Sekretuar annelerde 2-fukozyl laktoz daha yüksektir.
  • Oligosakkaritler bifidobakter ve bakteroideslerin çoğalmasını sağlar.

Ek Gıda Önerileri
  • Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay sadece anne sütünü önermektedir.
  • Tamamlayıcı beslenmeye 4 aydan önce 7 aydan sonra başlanmamalı.
  • 9-12 ay aralığında enerjinin % 50’si ek gıdadan % 50’si anne sütünden veya ona en yakın formula sütten karşılanmalı.
  • İlk gıda önerisi demir eklenmiş tahıldır.
  • Fazla protein yüklemesi yapılmamalı.

Anne sütü mikrobiyotası
  • Laktasyon dönemi, annenin diyet alışkanlıkları, beslenme durumu, doğum şekli, doğum haftası, coğrafi bölge, antibiyotik/ ilaç kullanımı anne sütü mikrobiyotasını etkiler.
  • Anne sütü bebeğin bağırsak mikrobiyota kolonizasyonunu sağlayan kommensal, mutualistik ve potansiyel probiyotik bakterilerin ana kaynağıdır.
  • Annenin yüksek lif ve/veya proteinle beslenmesi anne sütü oligosakkarit içeriğini ve bebeğin bağırsak mikrobiyotasını etkiler. Yüksek lif anne ve bebekte bifidobakterleri artırır.
  • Bifidobakter ve laktobasil bakteri çeşitliliği sağlar.
  • Bağırsak mikrobiyotası ilk 2-3 yılda gelişimini tamamlar. Beyin gelişimi de ilk 2 yılda tamamlanır.
  • Sağlıklı bir annenin sütünde 109/L bakteri bulunur.
  • Günlük yaklaşık 800 ml anne sütü alan bebeğe 105 ila 107 arasında bakteri transferi olur.


KAYNAK: 8. Pediatrik Probiyotik Prebiyotik Akademisi’nden aldığım notlar J


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Böbrek Yetmezliğinde Beslenme

    Çevrenizde, ailenizde veya iş yerinizde böbrek yetmezliği problemleri yaşayan, diyalize giren tanıdıklarınız olabilir veya siz böbrek yetmezliği yaşıyor olabilirsiniz. . Birçok hastalıkta olduğu gibi böbrek yetmezliğinde de beslenme hastalığın seyrini yavaşlatan, yaşam kalitesini artıran bir unsurdur. Böbrek yetmezliğinde kanda sodyum, potasyum ve fosfor düzeyi çok önemlidir. Bu nedenle fosfor ve potasyumdan zengin besinlerin tüketimi sınırlandırılır. “Böbrek yetmezliği durumunda dört besin grubundan tüketebileceğimiz besinler ve uzak durmamız gereken besinler nelerdir?” gelin bir göz atalım.  Et Grubu       Et grubu besinler günlük protein ihtiyacımızı karşılar. Proteinler vücudumuzda kullanıldıktan sonra bazı atık maddeler oluşur.  Bu maddeler vücut için zararlıdır ve sağlıklı kişilerde böbrekler tarafından idrarla dışarıdan atılır. Böbrek yetersizliği varsa bu maddeler yeterince dışarı atılamaz ve kanda birikmeye başlar. Ayrıc...

Maraş’ın Özgün Değeri; Tarhana

     Tarhana karşı konulamaz lezzetiyle Maraş’ın geleneksel tatlarından bir tanesi. Her mevsim severek tükettiğimiz; katıklı aş, firik, çorba ve tarhana haliyle sofralarımızdan eksik olmayan bu besinin insan sağlığına faydaları saymakla bitmiyor.     Tarihçesine bakacak olursak; Maraş tarhanasına ait tarihi en güçlü verilerin, Yavuz Sultan Selim Han dönemine ait olduğu düşünülmektedir. Dulkadiroğlu beyliği zamanında Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında çölü geçerken sıcaktan ve soğuktan etkilenmeyecek ve aynı zamanda çabuk bozulmayan bir gıda yapılmasını istemesi üzerine, Yavuz Sultan Selim Han’ın annesi Ayşe Hatun (Gülbahar Hatun)’un bilgileri doğrultusunda ortaya Kahramanmaraş tarhanasının çıkmış olabileceği belirtilmektedir.      Maraş tarhanasını diğer tarhana çeşitlerinden ayıran en önemli özelliklerden bir de, yapımı sırasında birçok aşamada tüketilebilir olmasıdır. İlk olarak henüz pişme aşamasında pişmiş d...

Hangi Yiyecekler Migren Ataklarını TETİKLER?

         Migren çoğunlukla ataklar halinde gelen şiddetli baş ağrılarına neden olan bir nörolojik hastalıktır.   Migren hormonlarının aktif olduğu genç yaşlardaki kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katına ulaşmaktadır.    Migren atakları kiminde yılda 1-2 defa, kiminde ise ay içerisinde defalarca görülebiliyor. Migren ağrılarının çoğu çok şiddetli seyrederek günlük yaşantımızı, iş hayatımızı ve sosyal hayatımızı olumsuz olarak etkiler.   Migren ağrılarını şiddetli baş ağrısı olmasının dışında diğer ağrılarından ayırt eden en önemli özellikle ise ağrı ile birlikte ortaya çıkan bulantı, ses ve ışığa duyarlılıktır. Migreni tetikleyen başlıca faktörler; diyet faktörleri, stres, hormonal değişiklikler, uyku düzeni, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır.   Migren ataklarınıza neden olabilecek besinler aşağıda belirtilmiştir: ·          Depolama süresi uzun olan gıdalar, paketli gıda...